Türk evi plan tipinin gelişimini göçebelik dönemine kadar uzatmak mümkündür. Türkler Anadolu’ya yerleşmeden önce Orta Asya’da göçebe yaşıyorlardı. Bu bölge iklimden dolayı yerleşik düzene geçmeğe pek elverişli bir bölge değildi. Bu nedenle Türkler 10. yüzyıl öncesi çadırlarda yaşıyorlardı. Türklerin yaşadıkları bu çadırlar taşınabilir cinsten ve genellikle keçe ve deri malzemeden yapılan çadırlardır. Türklerin yerleşik yaşama geçmeleriyle birlikte çadırın mimariye etkileri de görülmeğe başlamıştır. Ancak çadırlar genellikle yuvarlak hatlara sahipken evler dikey hatlara sahiptir. Çadırlarda sandıkların bulunduğu alanlar, odalarda kapalı kullanma yeri biçimindeki dolaplara dönüşmüştür.
Göçebe bir yaşam süren Türkler, yerleşik düzene geçer geçmez " Türk Evi Plan Tipi " meydana gelmemiştir. Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başlayınca, daha önce buralarda yerleşen kültürlerin, iklimsel özelliklerin de etkisinde kalmışlardır.
Türkler Anadolu’ya yerleştiklerinde Türk evi plan tipini meydana getirirken, daha önce bu yörelerde yaşayan kültürleri de yorumlamışlar ve kendi kültürleriyle bir sentez yapmışlardır.
Türk evi plan tipinin meydana gelmesinde birçok etken rol oynamıştır. Bölgesel özellikler şehir dokusunun yanı sıra konut mimarisini de etkilemiştir. Etkenlerin en önemlisi iklimdir. Anadolu’nun doğal koşulları yapıların biçimlendirilişlerinde ve uygulanışlarında da etkilidir. Türk evlerinde görülen farklı tiplerin diğer bir nedeni de zemindeki toprak örtüsüdür. Malzeme, zemin ve örtünün verdiği imkanlara göre kullanılmıştır. Bu nedenle iklimleri birbirlerine yakın olmalarına rağmen Konya’da taş, Kayseri’de kerpiç duvar kullanılmıştır.
Teknik ve estetik imkanlar yanında Türk-İslam aile yapısı ve ailenin toplum içindeki yeri de yapıların tasarımında etkilidir. Bunun yanı sıra ekonomik ve sosyal koşulların Türk evi plan tipinin gelişimini etkilediği düşünülmelidir.
Türkiye’de farklı koşullar iklimin ve yerel koşulların da etkisiyle plan açısından birbirinden çok fazla farklılık göstermese de, yapı itibariyle birtakım farklılıklar göstermiştir. Doğan Kuban’a göre bu plan tipleri şunlardır :
a) Güney-Doğu Anadolu’nun Kuzey Suriye ile ortak kültürünün ifadesi taş konut mimarisi.
b) Erzurum’dan öteye Kuzey-Doğu Anadolu’nun Güney Kafkasya ve Dağıstan ile akraba ahşap hatıllı taş mimarisi.
c) Doğu Karadeniz Bölgesi’nde görülen karakteristik ahşap iskeletli ev mimarisi.
d) Ege ve Akdeniz bölgesinin düz damlı kübik taş mimarisi.
e) Orta Anadolu’nun özellikle Niğde ve Kayseri bölgesinin kaynakta yine Kuzey Suriye ile buluşan taş mimarisi.
f) Orta Anadolu’nun daha çok köy ve küçük kent ortamında kalan ve kökü yeni taş çağına kadar uzanan kerpiç mimarisi.
g) Esas yayılma alanı Anadolu’nun kıyıları ile orta yayla arasında bir ikinci çember gibi dolanan ve Sivas dolaylarından batıya ve İç Ege’den Toroslar kuzey yamaçlarına kadar uzanan ve yer yer diğer bölgelerde ve Balkanlar’da görülen hımış yapı tekniğinde inşa edilmiş konut mimarisi.
Doğan Kuban bu gruplamadan sonra bu grupların içinde Türkler’in Anadolu’da geliştirdiği konut kültürüne en yakın olan grup son gruptur diyor. İklimsel, bölgesel ve sosyal koşulların etkisiyle farklı yöresel özellikler gösteren konut mimarisini diğer bir araştırmacı Sedat Hakkı Eldem ise yedi bölgeye ayırmaktadır :
1. Karadeniz sahili ve hinterlandı
2. İstanbul ve Marmara Bölgesi
3. Ege ve hinterlandı
4. Akdeniz Bölgesi
5. İç Anadolu Bölgesi
6. Doğu Anadolu Bölgesi
7. Güneydoğu Anadolu Bölgesi.
Türk evi bir anlamda kadın içindir. Bu nedenle evler çoğunlukla kadınların çalışması, dinlenmesi ve toplumsal ilişkiler kurabilmesini sağlayabilecek biçimde gelişmiştir. Odaların biçimlenmesinde de toplum yapısının özelliklerinin etkileri görülmektedir.
Doğan Kuban’a göre değişik bölgesel konut geleneklerini bir ölçüde yaklaştıran ortak bir plan tipi vardır. Bu plan tipi iki oda ve aralarında açık avludan ve bunların önünde uzanan bir saçak altından meydana gelir. Bu planın kaynağını ise Ortadoğu’nun eski kültür katlarına bağlamaktadır. Anadolu-Türk konutlarının örneklerinin de oda, eyvan ve sofadan meydana gelen bu şemadan etkilendiğini öne sürer.
Anadolu evlerinin inşa malzemeleri bölgelere göre değişiklikler göstermektedir. Ege, Marmara ve Karadeniz ile Sivas, Elazığ, Malatya, Burdur ve Antalya sınırları içinde kalan alanda ahşap, kerpiç ve taş malzeme kullanılır. Özellikle ahşap ve taş malzemenin pek fazla bulunmadığı ve temin etmenin güçleştiği Orta Anadolu Bölgesi’nde en fazla kerpiç malzemenin kullanıldığı görülmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde taş ve kerpiç kullanşmşyla birlikte taş malzemenin temininin kolaylığı nedeni ile taş malzemeli yapılar daha fazladır. Marmara Bölgesi ve özellikle Çanakkale civarında ise taş inşa geleneği yaygındır. Üst örtü malzemesi ise Karadeniz Bölgesi’nin köy evlerinde genellikle ahşap iken, orta, doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde genellikle toprak damdır.
Türk evi plan tiplerini Sedat Hakkı Eldem dört gruba ayırmıştır :
1. Sofasız plan tipi
2. Dış sofalı plan tipi
3. İç sofalı plan tipi
4. Orta sofalı plan tipi.
Sofa bir geçiş mekanıdır, aynı zamanda bütün ev halkının toplandığı, düğün ve eğlencelerin düzenlendiği yerdir. Halk arasında " sergah, sergi, seyran, çardak, divanhane, hayat " gibi adlarla adlandırılmıştır.
Dış sofalı, iç sofalı ve orta sofalı plan tipleri de kendi içlerinde gruplara ayrılırlar. Dış sofalı plan tipinin kendi alt grupları şunlardır :
a) Dış sofalı tek odalı plan tipi
b) Dış sofalı iki odalı plan tipi
c) Dış sofalı eyvanlı plan tipi
d) Dış sofalı iki odalı ve köşklü plan tipi
e) Dış sofalı köşklü ve eyvanlı plan tipi
f) Dış sofalı bir ucu odalı plan tipi
g) Dış ve köşe sofalı plan tipi
İç sofalı plan tipinin alt grupları ise :
a) İki yüzlü iç sofalı iki odalı plan tipi
b) İki yüzlü ikiden fazla odalı iç sofalı plan tipi
c) Bir yüzlü iç sofalı plan tipi
d) Eyvanlı ve yan sofalı plan tipi
Orta sofalı plan tipi ise kendi içinde şu gruplara ayrılır :
a) Dört köşeli, orta sofalı plan tipi
b) Pahlı köşeli, orta sofalı plan tipi
c) Yuvarlak veya beyzi, orta sofalı plan tipi.
Türk evinde önceleri tek katlı plan uygulanmasına rağmen sonraları kat sayısının arttığı görülür. Ancak esas kat genellikle en üstteki kat olmuştur. Alt katlar çoğunlukla ahır, depo, samanlık olarak kullanılır.
Türk evinde odalar plan tipinin belirlenmesinde de önemli bir unsurdur. Odaların içerisinde oturmak için kullanılan ve yapı ile birlikte inşa edilen sedirlerin yanı sıra duvarların birinde, genellikle giriş kapısının karşısına gelen duvarda ocaklar yer alır. Ocakların yanı sıra yüklükler ve dolap nişleri odaların içinde yer alan diğer unsurlardır.
Sofalar ise Türk evini Batı Anadolu ve Avrupa evlerinden ayıran en önemli unsurlardır. Türk evlerinde bulunan diğer bir unsur ise eyvanlardır. Eyvanlar üç tarafı kapalı, sofaya açılan üstü kapalı mekanlardır. Kaynağı Ortadoğu’nun eski mimari yapı geleneklerine dayanmaktadır. Anadolu’da eyvanlar çoğunlukla zemin katta yer alır.
Eski Türk evlerinin çoğunda dışta ve içte fazlaca süsleme bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra bazı yörelerde bir hayli süslü evlere de rastlanır. Evlerdeki süslemelerde genellikle kalem işi bezemeler ve tasvirler dikkati çeker. Ahşap üzerine çeşitli tekniklerle yapılan süslemeler görülür.
Çağlar Erbek, İzmir 1996