Kuşkusuz önemli bir ziyaretti. Ancak, basına yansıyan boyutu ile değerlendirecek olursak; ikili ilişkiler açısından çok farklı ve ileri düzeyde bir gelişme gözlemleyemedim. Karşılıklı dostluk ve kardeşlik mesajları ile ilişkileri daha fazla geliştirme yönündeki görüş birliği dışında çok da birşey duyamadığımızı söyleyebilirim.
Peki bu ne anlama geliyor? Kanımca ziyaretin ana konusu, kameralara yansımayan bölümlerde yapılan görüşmelerde gündeme gelmiş olmalı.
Kamera arkasında görüşülen konularla ilgili bir kaç fikrim var tabi. Ama asıl konunun Rusya-Türkiye gerginliği olduğunu düşünüyorum. Zira bu gerginliğin zor durumda bıraktığı ülkelerin başında Kazakistan ve onun lideri Nazarbayev gelmektedir. Rusya ve Türkiye ile stratejik ilişkilere sahip olan Kazakistan’ın bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu anlamak hiç de zor olmasa gerek.
Türk Dünyasının aksakalı olan büyük devlet ve siyaset adamı Nursultan Nazarbayev’in Rusya-Türkiye geriliminin yumuşatılmasında daha aktif bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. Eğer bunu başarabilecek tek bir lider varsa o da Nazarbayev’dir.
Başbakan Davutoğlu’nun Kazakistan’a gidişinde bu konunun temel gündem maddesi olduğunu ve bundan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bilgisi ve onayı olduğunu tahmin ediyorum.
Yakın zamanda Rusya-Türkiye ilişkilerindeki yüksek tansiyonun düşmeye başladığını görürsek eğer, bunda Nazarbayev faktörünün etkili olduğundan emin olabilirsiniz.
Çağlar Erbek
7 Şubat 2016
Not: Bu yazının yayınlanmasının ardın Kazakistan’dan gelen haberlere göre Nursultan Nazarbayev, Başbakan Davutoğlu’nun ayrılmasının ardından Rus lider Putin’i aramış ve bir görüşme gerçekleşmiş. Bu haber yukarıda yapılan analizin doğruluğunu gösteren bir gelişme olarak yorumlanabilir. (Gazate Samruk)