Almatı'da Terör Saldırısı Ve Düşündürdükleri

Çağlar Erbek
0


Kazakistan'ın Almatı kentinde bugün (18 Temmuz 2016) terör saldırısı gerçekleşti. Resmi makamların açıklamalarına göre saldırıda 3 polis memuru ve bir sivil vatandaş hayatını kaybederken, bir saldırgan da sağ olarak ele geçirildi.

Yerel saat ile 10.15 sularında başlayan olayların ardından saat 12.20 de verilen kırmızı alarm ile birlikte başlatılan operasyonların halen devam etmekte olduğu bildirildi.

Bugün yaşanan gelişmelere kısaca göz atacak olursak:

10.15: Almatı Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik silahlı saldırı haberi geldi. Kimliği belirsiz kişi veya kişilerce düzenlenen saldırıda yaralanan polisler hastahanelere kaldırıldı. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre saldırının ardından bir kişi elinde otomatik silahla kaçarak uzaklaşırken arkasından polisler kovalamaya başladı. Ardından KNB (Ulusal Güvenlik Komitesi – Kazak İstihbarat Teşkilatı) Almaty departmanı civarında çatışma sesleri duyulmaya başlandı.

11.05: Abılay Han bölgesinde, Tolebi Caddesi aşağısında bir şüpheli yakalanarak göz atına alındı.

11.30: Tüm silah mağazaları kapatıldı. Tüm kentte anti-terör operasyonları başladı.

12.20: Kentte alarm seviyesi kırmızıya yükseltilerek vatandaşlardan zorun kalmadıkça evlerinden çıkmamaları ve kalabalık yerlerden uzak durmaları istendi.

12.37: Almatı-1 Tren Garı'nda şüpheli paket bulunduğu iddiası üzerine tren garı boşaltılarak güvenlik altına alındı.

13.20: Yetkililer çatışmalarda hayatını kaybeden polislerin olduğu ve saldırganlardan birinin yakalandığını doğruladı.

13.44: Almatı Havalimanı'nın alınan güvenlik önlemleri ile normal çalışmasına devam ettiği açıklandı.

13.45: Kazakistan Cumhuriyeti güvenlik güçlerine ait silah ve mühimmat depolarındaki güvenlik önlemleri artırıldı.

13.53: Kazakistan İçişleri Bakanlığı saldırılarda 3 polis memuru ile 1 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı. Sağ olarak ele geçirilen şüphelinin Kızılorda bölgesinde daha önce cinayete karışmış 27 yaşında biri olduğu bilgisi verildi.

14.00: Büyük bankaların şubeleri kapatıldı.

14.17: Kazakistan - Kırgızistan sınırındaki güvenlik artırıldı.

14.19: Almatı'da oluşturulan operasyon merkezinden yapılan açıklamada özellikle sosyal medyada yayılan çeşitli spekülasyonlar, asılsız saldırı haberleri yalanlandı.

15.00: Tüm Kazakistan televizyonları normal yayınlarını keserek acil canlı yayınlar yapmaya başladı. Operasyonların halen devam etmekte olduğu açıklandı.

16.00: Nursultan Nazarbayev, Almatı'da yaşanan olayları değerlendirmek üzere Güvenlik Konseyi'ni topladı.

Şuana kadar resmi kaynaklardan saldırının perde arkasına yönelik herhangi bir açıklama gelmedi. Buna karşın, Kazakistan basınında yer alan haberlere ve Kazakistan'da ki dostlarımızla yaptığımız görüşmelere dayanarak, bu saldırıların, kökten dinci gruplarca yapılmış olması ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

Son derece cüretkar biçimde gün ortasında ve doğrudan güvenlik güçlerini hedef alarak gerçekleştirilen kanlı saldırının parmak izlerinden hareketle, henüz daha bir ay kadar önce 5 Haziran'da Aktobe'de düzenlenen saldırılarla benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz.

Kanaatimize göre Aktobe saldırıları ile bugünkü saldırı birbiri ile ilintili gibi görünüyor. Tıpkı Aktobe'de olduğu gibi dışarıdan gelen bir talimatla, uyuyan kökten dinci bir terör hücresi harekete geçirilmiş olabilir.

Eğer bu saldırı tahmin ettiğimiz gibi Aktobe saldırıları ile bağlantılı ise, bu saldırıları ne Avrupa'da ve Türkiye'de patlayan bombalardan, ne de daha 3 gün önce Türkiye'de yaşanan dış destekli darbe girişiminden ayrı düşünülmemelidir.

Daha önce defalarca kez Ukrayna'dan sonraki hedefin Kazakistan olduğunu ve aynı senaryonun, aktörler değiştirilerek burada oynanmak istendiğini söylemiş ve ilgilileri uyarmıştık. Kazakistan'ı Ukrayna'ya dönüştürmek isteyen küresel güçlerle Türkiye'yi Suriye'ye, Pakistan'a dönüştürmek isteyen güçler aynıdır.

İstanbul'da patlayan bomba ile Almatı'da patlayan silah aynı merkezlere hizmet etmektedir. Kazakistan'ın huzuru, istikrarı, birliği ve ulusal güvenliği tehdit edilmektedir. Tıpkı Türkiye'nin edildiği gibi.

Kazakistan milli politikalardan uzaklaştırılmaya ve milli egemenliğinden taviz vermeye zorlanmaktadır. Tıpkı Türkiye'nin zorlandığı gibi.

Kazakistan'da etnik gruplar ile siyasal İslamcı gruplar kışkırtılarak devlete karşı kalkışmaya teşvik edilmektedir. Tıpkı Türkiye'de yapıldığı gibi.

Açık ve net söyleyelim. Günümüzde başta Türk cumhuriyetleri olmak üzere İslam ülkelerinin başındaki en büyük tehdit “Siyasal İslam”dır. Kökten dinci terör ve türevleri bu ülkelerin yalnız istikrarını değil, ulusal varlığını da tehdit eder duruma gelmiştir.

Hangi ad ve biçim altında olursa olsun, devleti ve milli bütünlüğü tehdit eden tüm siyasal İslamcı grupların mutlaka biran önce tasfiye edilmesi, etkisiz hale getirilmesi gerekmektedir. Bu gruplar uluslararası güç merkezleri tarafından bizim gibi ülkeleri karıştırmak ve kendi çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etmek için kullanılan piyonlardır.

Aynı tehdit etnik milliyetçi, ayrılıkçı grup ve hareketler için de geçerlidir. Bu gruplar da en az siyasal İslamcılar kadar büyük bir tehdittir ve çok geç olmadan bu grupların da elimine edilmesi zorunludur.

Bölgeleri ve ülkeleri yeniden dizayn etmekte kararlı görünen ve bu amaçla da kökten dinci ve etnik milliyetçi yerel grupları maşa olarak kullanmaktan çekinmeyen küresel güçler ile bu grupların bağını kopartmak, kesip atmak yaşamsal bir öneme sahiptir.

Dışarıdan beslenen, dışarıdan sevk ve idare edilen tüm ihanet şebekelerinin kökü kurutulmadan ne bizim, Ne Kazakistan'ın ne diğer dost ve kardeş ülkelerin rahat bir nefes alması ne yazık ki mümkün görünmemektedir.

Çağlar Erbek
18 Temmuz 2016

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)