Biden ve Putin Cenevre’de neler konuşacak

Çağlar Erbek
0

 

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 16 Haziran tarihinde Cenevre’de bir araya gelecek. İki liderin görüşmesinden abartılı bir beklenti olduğunu söylemek zor.

Yapılan açıklamalara bakılırsa üzerinde anlaşmaya varılan gündem, stratejik istikrar konuları, çevre ve iklim değişikliği, bilgi güvenliği, Suriye’deki durum, Kore Yarımadası ve Afganistan’daki durum, İran nükleer anlaşması, yeni ABD yaptırımları, uzayda iş birliği ihtimallerinin tartışılması gibi konulardan oluşacak.

ABD’de son zamanlarda birçok analist, Rus-Çin yakınlaşmasının büyük bir tehlike oluşturduğu ve bu konuda Rusya ile ilişkilerin iyileştirilmesi bazı adımların atılması gerektiği görüşünü dile getirmeye başladılar. 

Kaleme alınan kimi yazılarda Rusya ve Çin’in kendi aralarındaki büyük çelişkiler nedeniyle asla müttefik olamayacakları tezi ileri sürülmektedir. Bununla ilgili olarak temelde Rusya’nın Çin’in tehlikesine ikna edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu yaklaşımın bir sonuç vermesi zor görünüyor, çünkü Rusya’da ABD’ye olan güven tamamen ortadan kalkmış durumda ve Rusya-Çin ilişkilerinin geldiği boyut itibariyle Rusya’yı Çin’den koparmak son derece zordur. Bu nedenle Rusya’nın biraz daha yapıcı bir yaklaşım bekleyeceğini söylemek mümkün.



Putin’in son zamanlarda yaptığı bazı konuşmalar, özellikle St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda ABD hakkında yaptığı açıklamalar, üslup olarak kibar, ancak içerik olarak oldukça sertti. Putin yaptığı açıklamalarda bir dizi Amerikan iç sorununa da değindi. Dolayısıyla Amerikan tarafı görüşmelere bir kez daha resmi suçlamalar ve polemiklerle başlarsa Rus tarafı kibar ama sert cevap verecektir.

Ancak Biden pratik konuları yapıcı bir şekilde tartışmaya başlarsa muhtemelen Rusya da yapıcı olacaktır. Genel olarak Rusya, görüşmelerden fazla bir şey beklemese de en azından kimi konularda ABD ile normal ilişki geliştirmekten yana olabilir. ABD ve Batı ile istikrarsız ilişkiler Moskova’da genellikle iç istikrar için potansiyel bir tehlike olarak algılanıyor. Rus yetkililerin en çok endişe ettiği şey iç istikrar. Ancak ABD’nin, Washington’un normalleşmenin ön koşulu olarak öne sürdüğü Rus iç ve dış politikasında değişiklik talepleri, Rusya’nın gücünü ve istikrarını sarsacak nitelikte olabilir. Bu nedenle Moskova, katılık ve yapıcılık arasında uygun bir denge bulmaya gayret edecektir.

Çağlar Erbek

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)