KÜZ (GÜZ)
Ağustos ayının sonunda yağmurlu havalar başlar. Ahırların tamiri yapılır. Kömür, odun, ot hazırlanır. Eylülün 20’sinden sonra koyunların küzem yünü kırkılır. Küzem yününden tekemet, keçe yapılır.
Tarladan toplanan darının bir kısmı toplama sırasında yerde kalır. Bu kalan darılar köylü halk tarafından toplanır. Buna “keldek” denir. Kadınlar 3 -4 günlüğüne yiyecek ve çadırlarıyla birlikte tarlaya giderler. Toplanan darılar çuvallara doldurulur. Çuvalların üzerine ağır bir cisimle basılarak tanelere ayrıştırılır. Daha sonra düzgün bir yüzey üzerine serilerek rüzgarda kabukları uçuşturulur. Kabuklarından ayrılan darı kazanda kaynatılır. Sonra kuruyuncaya kadar kavrulur. Altının yapışmaması için “qırğış”la karıştırılır. Kuruduktan sonra “bılgavuş” ile karıştırılır. Daha sonra “kelisap” adı verilen ağaçtan yapılmış bir kap içinde dövülür. Kabukları ayrıştırılır. Sonra tekrar dövülür. Darı çayın içine koyularak içilir. Sütle yenir. Bazen de el değirmeninde un haline getirilerek içine şeker karıştırılıp “talkan” yapılır.
Buğday da kabuklarından ayrıştırılıp temizlendikten sonra tuzlu suda kaynatılır. Pişirilip, süzülür ve “şıptıq” (şiyden örülmüş düz sepet)’a konulur. Kazana yağ koyularak buğday kavrulur. Sonra kelisapta dövülerek un haline getirilir. Buna “talqan” veya “carma” denir.
Yazlık sarayda kasım ayının sonuna kadar oşaklar yakılır, tezek toplanır, tapay basılır. Soğuklar erken başlarsa, kışlık ev (toğay) badana yapılarak temizlenir. Yorganlar yıkanır, tamirat yapılır.
Yaz sonunda küzün ilk aylarında çocukların okulları başlar. Şehre gidip hayvanlarını satarak ihtiyaçlarını, dışarıda okuyan çocuklarının harçlarını ve eşyalarını alırlar. Kışlık patates, soğan, sarımsak ve kendilerinde yetişmeyen yiyecekleri satın alırlar.
Küzde son meyve ve sebzeleri toplanır. Soğuklar erken başladığından çoğu sebze tam olgunlaşmadan toplanır. Havuç yer altındaki odada kum içinde saklanarak daha uzun süre dayanması sağlanır.
KIS (KIŞ)
Hayvanlar yaylada ilk kar yağıncaya kadar kalırlar. İlk kar yağdıktan sonra yaylada sadece yılkı kalır. Ocak ayından başlayarak soğım kesilir. Aile fertlerinin sayısına göre at mı, deve mi, inek mi kesileceği belirlenir.
Kışlık Soğım (yiyeceğin hazırlanması)
Soğım için kesilen büyükbaş hayvanın kalça kemiği dörde ayrılır. Dünür ve hanımı avıl büyüklerinden ayrı olarak kalça kemiğinden bir payı (yanbaş sıbağasına) yemek için davet edilir. Gelin, kız, gelinin kız kardeşlerine uyluk kemiği, qarı ilik, kaburga verilir.
Soğım kesildiği zaman et kavurması yapılır. Karnı, dalak, bağırsak, karnın yağı, böbrek ve ciğer yağda kavrulur. “Beşparmak” yapıldığı zaman içine konur. O gün yemekler büyük tencerelerde bolca yapılmalı. Bol yemek yapılırsa yıl bereket ve bolluk içinde geçer şeklinde bir inanç vardır. Soğım kesimine yardım etmeleri için akrabalar ve komşular çağırılır.
Kışın soğımdan bir parça şeke (sığırın başının dörtte biri) pişirilir. Yılkı şekesi ise bütün olarak kaynatılır. Avılın büyükleri, aksakalları kışın “şeke”ye çağrılır. Şekeye aynı zamanda soğımdan “ağız değdirmek” (tattırmak) için akrabalar, dünür ve hanımı da çağırılır.
Soğımdan saklanan etten Nevruz köjesi yapılır. Bunun için özel olarak misafir davet edilmez. Köjeyi pişirirken evin kapısı açık bırakılır, bunun nedeni ise tanıdık, akraba ve komşuların köjeden ağız değdirmeleri için eve gelmeleridir. Köje pişirilirken içine yedi çeşit mahsul koyulur: Buğday, pirinç, su, süt veya ayran (az bir miktarda), tuz, biber ve hamur (hamur açılır ve kesilerek içine konur).
Kesilen soğımdan akraba, komşu ve tanıdıklara tattırmak amacıyla “ilik sağuv” (kemik kırma)’a misafirler davet edilir. Şubat ayında yapılan şekeye ise büyükler davet edilir.
Kışın sabah genellikle saat 7.00’de kalkarlar. İnekler sağılır ve ocak yakılır. Çocuklar okula gönderilir. Hayvanlara bakılır. Ahırdan ağıla çıkarılır. Önlerine ot ve saman konulur. Ahır havyarının altı gübresinden temizlenir, havalandırır, nemini kurutmak için kön döşenir.
Kışın genellikle develer sağılır. Öğlen yemeği hazırlanır. Öğleden sonra çocuklar okuldan gelip, hayvanlara su götürüp, ot verirler. Kasırga, boran veya tipi olduğu zaman hayvanlar ağıla çıkarılmaz. Saat 16.00 gibi hayvanlar tekrar ahıra götürülür, bağlanılır, önlerine yem ve tuz konur. Ağılda kalan şöp toplanır ve temizlenir.
Akşam 18.00 – 19.00 gibi herkes evde olur. Yemek yenir, televizyon seyredilir, çocuklar derslerini yaparlar. Avılda kültürel faaliyetler varsa, bu faaliyetlere katılırlar. Kadınlar ip eğirir, kazak, çorap örerler. Gece saat 22.00 dolaylarında yatılır.
Kar çok yağdığı zaman evin etrafı temizlenir. Su girmemesi için evin etrafına kül döşenir. Kül aynı zamanda ahırdaki hayvanların altına da döşenir. Ocaklar sabahtan akşama kadar aralıksız yakılır. Kışın erkekler avlanmaya çıkarlar. Bu av seferleri çok zevkli ve eğlenceli olur. Çocukların dersi genelde öğlene kadardır. Öğleden sonra hem hayvanlara bakarlar hem de oynarlar. Akşamüstü eve girerler.
Çağlar ERBEK