KAZAKİSTAN’DA MEVSİMLER VE GÜNLÜK YAŞAM (I)

Çağlar Erbek
0

 



KÖKTEM (İLKBAHAR)

Mart ayında hayvanlar öğlene kadar güdülmeye gönderilir. Hayvanlar mart sonunda doğurmaya başlarlar. İlk doğuran hayvan devedir. Komşular ve büyükler "Ülperşek"e (yüreğin ve böbreğin etrafındaki ince zar) yani devenin celin sadakasına çağırılır. “Uvız”, yani ağız sertleştirilip etle beraber ikram edilir.

Şehir dışındaki okuyan çocuklar mart ayında tatile girer. Onlar için özellikle hayvan karnında saklanan etler çıkarılıp et yemekleri yapılır.

Martın 14'ünde Nevruz Köje’si yapılır. Nevruz eskiden Mart ayının 13-14’ünde başlardı. Şimdi ise ayın 22:sinde başlıyor. Kazaklar için Nevruz, kışlıktan yazlığa geçiş ve hayvanları yaylaya çıkarmak demektir. Mayıs ayı sonunda yavruların ilki olan birkaç aylık kuzu kesilir akraba, dünür ve komşular davet edilir. Buna “töl başı” denir. Bunun için "topatay ilik" saklanır. Yedi tane pişi yapılır. Kırk ev gezilerek bu evlerde pişen yemeklerin tadına bakılır. Büyükler ziyaret edilir, buna da "körüsüp baruv" denir. Nevruz toyu olur. Avıl insanları avılın ortasına keçeden yapılmış ev kurarlar. Yemekler pişirilir, milli kıyafetler giyilir, meydanda milli şarkılar söylenir. Ozanlar dombra eşliğinde yarışma yaparlar, küçük bir pazar kurulur. Dışarıdan eşya ve yiyecek getirilir. Bir tür şölen yapılır.

Avılın içinde veya dışarıya gelin olarak giden kız kardeşler ağabey ve yengeleri tarafından ziyaret edilir. Ağabey kız kardeşine ülperşek içine koyulmuş eti götürürler. Soğımdan sakladıklarını akraba ve komşularına "Sıbağa" (pay) olarak dağıtırlar.

Hayvanlar bir kaç km. uzaklıktaki meralarda otlamaya çıkarılır. İlkbaharda yaptıkları tereyağını karabiber ve sütle karıştırıp içerler. Bu karışım soğuk algınlığına iyi gelir.

Yazlık saraya mayıs ayında girerler. Kışın burası depo olarak kullanılır. Et, yem (hayvan yiyeceği) ve patates gibi yiyecekler burada saklanır. Yazlık saraya geçerken kışın oturdukları evler temizlenir, oşaklar yani şömineler temizlenip, kapatılır. Bahçeler temizlenir, toprak işlenir ve gübrelenir. Patates, soğan, domates, salatalık, karpuz, kavun, balkabağı, çilek, maydanoz, patlıcan, pancar ekilir.

İlkbaharda bahçe herkes için söz konusu değil, çünkü yer küçük veya toprağı verimsiz olur. Suyu da tuzlu olması ayrı bir sorundur. Yazın çok sıcaktan solarlar. Aynı zamanda soğuğun da erken başlaması oluşmamış yemek veya sebzeye yol açar.

Koyunları otlatmaya çıkaracak olan çobanların listesi hazırlanır. Her gün değişik biri koyunları bekler. Buna da "kezek" denir. Koyun kezeği ilk kar yağıncaya kadar devam eder.

1 ve 9 Mayısta yaylaya çıkan çobanlara marqa yemek için misafirliğe gidilir.

Kışın kullanılan keçeler gevşedikleri için yeniden ‚pişirilir’. Su kaynatılıp üzerine serpilir ve ayaklarla çiğnenir. Böylece keçeler tekrar sert bir hale gelir.

Nisanda yılkı, koyun, gibi hayvanlar yaylaya veya çobanlara götürülür. Evde sadece sağılacak sığır ve kesilecek koyunlar kalır.

Ahır temizlenerek toplanan gübreden "tapay" yapılır. Tapayın yapılışı, kar suyu veya normal su ile hayvan gübresini büyük bir leğen içinde karıştırarak çiğnenir. Bazen içine kuru ot karıştırılarak kalıba sokulur ve güneşte kurutulur.

Mayısın sonunda cabağı (yapağı) yün kırkılır. Kırkmadan önce hayvanların yünlerini temizlemek amacıyla hayvanlar nehirden geçirilir buna "toğıtuv" denir. Kırkmadan sonra hayvanlar büyük bir havuz içindeki ilaçlı suyun içine sokulur. Böylece kaşıntı gibi hastalıklar önlenir. Yazlık ve kışlık evlerin arasına keçeden yapılan ev kurulur. Yazın ev sıcak olduğu için keçeden yapılmış evlerde uyuyorlar.

Kiyiz Üy (keçeden yapılan ev), Mayıs ayından başlayarak kurulurlar. Kiyiz Üy şu kısımlardan oluşur:

Şanıraq : Keçeden yapılmış kiyiz üy’in en üst noktasıdır.

Uıq : Kiyiz Üy’i gergin tutmayı sağlayan yukarıdan aşağıya doğru uzanan ve ağaçtan yapılmış uzun sırıklardır.

Kerege : Kiyiz Üy’in yan tarafıdır. Ağaçtan yapılan portatif yan duvarı oluşturur.

Ağaçtan kapı

Tuğırlık

Üzdük

Tündik

Halatlar

Basqur: Kiyiz Üy‘in içindeki kurdele şeklindeki süsler.

Qur : Yünden örülen ip.

Evi 2-3 kadın kurar. Kiyiz Üy‘in kuruluşu şu şekilde olur:

1.Kereğe gerilir.

2. Şanıraq üzerine konulur

3. Uıglar koyulur

4.    Keçelerle üzeri kapatılır. Bu keçeler genellikle sonbaharda kırkılan ve küzem adı verilen yünlerden yapılır.

5.    Şanıraq üzerine 4 tane tuğırlık, 2 üzdük kapatılır. En üstüne de tündik örtülür. Bu örtüler rüzgarın estiği tarafın karşısına açılır.

Son zamanlarda kereğenin sağ tarafına kereğeden biraz uzak mesafede ocak yapılır. Kiyiz Üy‘in en üstüne de irge adı verilen keçeyle kapatılır ve keçeyi tutması için de belde adı verilen ip bağlanır.

5-6 kanatlı kereğeyi kurduktan sonra baş ip bağlanır ve şanırak yükselir. Uıqlar ise kapıdan başlayarak bağlanır daha sonra bunun karşısına ve iki yanlarına bağlanır.

Kapıya “şıngırlayan” denir. Kapının üzerine keçe kapısını örterler ve yan taraflarından bağlarlar. Gündüzleri bu kapıyı dürerek yukarıya toplarlar. Kapıyı tutan ip şanıraqtan geçirilerek kereğeye bağlanır. Eğilmemesi için ağaçtan destek yapılır.

Keregenin üzerine süs için şiy (bir çeşit bitki) koyarlar. Üzerine keçe örtülür. Kapı tarafındaki keçeyi katladığımızda bu süs içeriden ve dışarıdan görülür. Kiyiz Üy‘in iç tarafına "tüs" keçe, alaşa adı verilen renkli yünlerden dokulu ince kilim kaplanır. Uıq'ın ayak bağı ortasına bağlanır. Kiyiz Üy‘in başköşesinde 5-6 tam uıq olur.

Başqur kapının iki yanındaki duvarlardan başlayarak Kiyiz Üy’i çepe çevre sarar.

Uıq'a bağlanan örmeye "kuş damağı" denir. Yere tekemet, alaşa döşenir. Eskiden "kebece" adı verilen ağaçtan yapılmış ve içine ufak tefek eşyaların koyulduğu sandıklar bulunurdu. Bu sandıkların üzerine yastık yorgan vb. kaldırılır.

Evin sağ tarafında tuğrıl adı verilen iki tane kırmızı örülmüş bağ bağlanır, arkasına beyaz, sol tarafına ise sarı bağ bağlanır.

Mandayşa: Kapının üst tarafındaki ağaçtır. İki yandaki ağaç parçasını uçlarından birleştirir. Mandayşa'ya beyaz ve kırmızı bağlar çapraz olarak bağlanır. Arka tarafına ise sarı ile beyaz bağlar çapraz olarak bağlanır.

Örme: İlkbaharda kırkılan yünler boyanır. Bu yünlerle şiyin üzeri örülür. Örmeye ilk olarak siyah yünle başlanır sonra beyaz ve kırmızı yünle devam edilir. Her rengin nerede başlayacağı kibrit çöpleriyle belirlenir. Şiy yaklaşık 5 qulaş(kulaç) iple ağaca asılarak örülür. (1 Qulaş - 1.20 - 1.50 metredir.) Şiylere çeşitli örnekler işlenebilir. Bu örneklere “batşayı” denir.

 

 

 

 

JAZ (YAZ)

 

Sabah altıda evin gelini kalkar, ocağın içine odun koyar üzerine de su dolu çaydanlığı oturtur. Yazın yazlık evlerde oturulur. Bu evler genellikle iki odalıdır. Odaların birinde yemekler saklanır. Diğerinde ise yemek yenir. Yazlık sarayın yan tarafında yemeklerin pişirildiği bir oda bulunur. Buraya "kazan üy" denir.

Çaydanlık kaynayıncaya kadar sığır sağılır. Daha sonra gelin eve gelip, inek ve koyunları ‘kezek’e götürmesi için kocası veya çocuklarını kaldırır. Yazın çocukların tatili olduğu için hayvanlara bakmak işini onlar yapar. Gelin kahvaltıyı hazırlar, herkesi uyandırır. Daha sonra buzağı ve zayıf, hasta koyunları evin avlusundan 200 - 500 metre uzaklığa götürüp otlanmaları için bırakılır. Buzağın yalnız dolaşabilmesi için uzun bir iple demir kazığa bağlanır ve buna "arkandav" denir.

Kahvaltıda ekmek, tereyağı, kavrulmuş şeker, ilivişik, qurt, süt, reçel, yumurta, kendi bahçelerinde yetişmiş domates ve salatalık olur. Çay sütle içilir.

Saat 7.30 - 8.00 arası herkes kahvaltıdan kalkmış olur. Çalışanlar işe gider. Evde genellikle çocuklar, dede, nine ve gelinler kalır. Evde kalan hanım ev işlerini yapar. Herkes 12.00'de öğlen yemeğine gelmeden önce işlerini bitirmiş olur.

İlk önce sağılmış sütü yerleştirir. Sütü el veya elektrikli makineden geçirip, kaymağını alır. Buna "kök süt" denir. Daha sonra sütü ayran kabına aktarılıp, mayalanması için bırakılır. Yağı alınmamış sütten öğlen ve akşam çayı için ayrılır. Bir önceki gün, mayalanmış ayrandan haftada 2 defa qurt ve haftada bir defa da irimşik yapar. Bu aynı zamanda kış stokudur. Yazlık sarayı toplar ve öğlen yemeğini yapmaya başlar. Evin kızı annesine yardım eder.

Sütün ayrılan kaymağı ve çabuk bozulacak olan yiyecekler yiyeceklerin sağlandığı odanın altındaki 2 x 3 mt veya 4x3 ebatlarında ve derinliği 2 metre olan odada saklanır. Bu odaya basamaklarla inilir. Bu oda yaz, kış soğuk olur. Odanın içinde ağaçla yapılmış raflar bulunur. Öğlen yemeğine kavurma yaparlar, salata yenir ve arkasından çay içilir. Öğlen yemeği saat 12.00 ile 13.00 arasında yenir.

Hava sıcak olduğu için, öğlenleri 1-2 saat dinlenir. Öğleden sonra el işleriyle uğraşırlar Dikiş makinasıyla körpe yani döşeğin üzerine kumaş parçalarından örtü dikerler. Evin kızının çeyizini hazırlarlar. Çeyiz hazırlandığı zaman hanımlar bir evde toplanır ve keçe, halı, tekemet yaparlar.

Beyaz veya siyah "küzem"(koyunların küzün kırkılan yünü) yününü döverler ve örülmüş şiy üzerine koyarlar. Sonra üzerine nakışları yerleştirirler. Kareli nakışların kaymaması için üstüne şiy koyulup sıcak su dökülür. Örülmüş şiy sarılarak ip veya halatlarla bağlanır. Ara sıra döverek, yuvarlatılır. Biraz sonra açılarak, dirsekleriyle güzelleştirmek amacıyla düzeltirler. Buna "pişkin" yani dirsekleme denir. Eskiden rulo hale getirilip, bir ucundan tutarak silkeliyorlardı. Şimdi ise ortasına birini oturtup vuruyorlar.

Nakışların yapılışı: Çabağı (koyun deve gibi bazı hayvanların ilkbaharda kırkılarak birbirine karıştırılmış tüyleri, yapağı) yünü boyanarak renkli hale getirilir. Sonra tifterek şiy üzerine koyup, basarlar. Buna "taldırma" (bayılma) denir. Kurutulanı "şarşı" yani kare halinde keserler.

Şiy (Lat. Achnatherum Achsplendens) uzun saplı ve toplu olarak büyüyen bir çeşit bitki.

Tekemetin yapılışına en az 6 kadın yardım eder, döşek hazırlar. İkindi çayını içerler.

Yazın ev inşaası, ahır inşaası veya çeyiz hazırlandığı zaman komşu ve akrabalar yardım eder, buna "üme" (imece) denir. Bu iş genellikle hafta sonuna bırakılır. Gelenler için koyun kesilir, yemek yenir, çay içilir.

Tezek (hayvanın kurumuş gübreleri) yazın hayvanların otlandıkları meralardan genellikle günlük toplanır.

Saat 17.00 gibi bir zamanda gelin buzağıyı eve getirir. Akşam 19-20 arasında inekler “örüs” yani meradan gelmeye başlarlar

Akşam sadece çay içilir, hafif bir şeyler atıştırılır. Herkes örüsten gelen koyun ve inekleri beklemeye çıkarlar. Hava serin ve kararmak üzere olur. Çalışanlar işten evlerine gelirler. Herkes avılda evinin dışına çıkar. Ve gün boyunca yaptıkları işleri, geçen olayları konuşurlar. Böylece komşuların birbirini görme ve konuşma fırsatı olur. Akşam haberi gibi avıla gelen, giden, son haberler konuşulur. Bazıları özellikle giyinip çıkarlar. Gençler için özellikle de delikanlı ve kızlar için birbirlerini görme ve konuşma fırsatıdır.

Yayladan gelen koyunlar kendileri ayrılır. Keçi varsa, koyunların önünde önderlik ederek, evi bulmalarına yardımcı olurlar.

Eve gelip, akşam yemeğini yaparlar. Genellikle sulu yemek yapılır. Saat 20.00 - 21.00 gibi bir zamanda yemek yenir. Akşam sağıma çıkarlar. Sığır ve deve sağılır. Süt ayırıcıdan geçirilir. Ayrı hörgüçlü deve 2 kere sağılır. Örüsten gelince 2 litre, 2 saat sonra tekrar sağıldığında 2 litre daha süt alınır.

Yatmadan önce ayran, şubat, süt, köje içerler veya karpuz yenilir. Bahçesi olanlar akşam saat 19.00 ile 21.00 arası ailece bahçeyi sularlar yabani otları temizlerler. Evin hanımı genellikle 24.00 - 1.00 arasında uyumaya gider.

Yazın bir yandan da kış hazırlıkları sürer. Kuzu veya koyunun karın ve kör bağırsağında tereyağı saklanır. Bazen de bozulmaması için eritilip kavanozlarda saklanır.

Domates, salatalık ve lahanadan turşu yapılır. Konserve salatalık, komposto, reçel hazırlanır. Kış için hayvanlara ot biçilir. Bu iş haziran ve temmuz aylarında olur.

Ay isimleri

Naurız: Mart

Kökek: Nisan

Mamır: Mayıs

Mausım: Haziran

Şilde: Temmuz

Tamız: Ağustos

Qırküyek: Eylül

Qazan: Ekim

Qaraşa: Kasım

Jeltoqsan: Aralık

Qantar: Ocak

Aqpan: Şubat

 

Atşabıs

Devlet tarafından haziran ayında düzenlenen bir toydur. Mayısta çobanların kuzu, bota (deve yavrusu) ve qulın almada belli bir planlan aşmalarını teşvik etmek için yapılır. Çeşitli pahalı hediyeler verlir. Kazadan 10 - 15 km. uzaklıkta olan yaylada yapılır. Kazadaki bütün avıllardan ve kaza merkezinden insanlar gelir. Pazar kurulur. At, deve koşu yarışları düzenlenir, güreş yapılır. Her avıldan yarışçılar katılırlar. Bir yerlerde milli şarkılar söylenir ve danslar oynanır. Sabahtan akşama kadar sürer.


Çağlar ERBEK

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)